2 4 OLDUM...            Şimdi yazacaklarım biraz hüzünlü, çokça heyecanlı, bolca da anlamlı… İlkokuldayken 18 yaşımı merak ederdim. Lisedeyken 20’li yaşlarımı. Neredeyse 20’li yaşlarımın yarısına adım attım. Dolu dolu 24 yıl. Bir sürü gerçek dost biriktirdiğim acısıyla tatlısıyla 24 yıl. Bilmiyorum bunu yazmak içimden geldi. 24 yaşımın uğuruna inanıyorum. Dönüp baktığımda bir yerlerde yazım olsun ve ileri yıllarda bu yazılarımı okumak isteyişimdendir bu hayata Polyanna edasıyla bakışım. Negatif olamıyorum. Üzülünce sinirlenince tam sinirleniyorum. Ama asla karşımdakini gerçekleri bildiği halde kafasına kakmıyorum. Aksine sen yaparsın sen en iyisin en güzelsin en gayretlisin diyorum. Çünkü benim hayatımdaki tüm insanlar bütün olumsuzluklara rağmen dimdik durdu. Durmaya da devam ediyor. Sadece ellerimi sırtlarını sıvazlamakla da hüznüne veya sevincine ortak oluyorum. Bunları yazmak içimden geldi çünkü ben çok iyi dostlara, çok iyi bir kardeşe sahibim.           Kolay değildir ins

Tatilin ve yaz aylarının bitmesiyle birlikte şehir hayatına geri dönüş başlamış oldu. Tatildeyken cildimize makyaj yapmayıp rahatlamıştık. Fakat şehire geri döndüğümüzde kirlilik yüzünden cildimiz cansız görünmeye başladı. Bronzluğumuz ise devam etmekte. O zaman bronz makyajın tam vakti. Yazın pratik ve yapmaktan kendimi alamadığım makyaj, rose bronz makyaj. Bu makyajın özellikleri gözlerin belirgin olması, ciltteki kusurların katılması ve hafif ışıltı. Hazırııım! İlk olarak Nivea’nın After Shave erkeklerin tıraş sonrası losyonunu yüzümü nemlendirmek ve makyajımı sabit tutmak için cildime sürüyorum. Biraz bekliyorum, çünkü Nivea After Shave'yi cildimin güzelce emmesi ve nemlendirmesi gerekiyor. Cildim artık bronz olduğu için göz altımı bronz olmadan önce kullandığım kapatıcımla değil biraz daha koyu bir ürünle kapatıyorum. Garnier BB Cream kapatıcıyı uyguluyorum. Ucundaki aplikatör demir olduğu için göz altına masaj yaparmış gibi uygulanıyor. Kapatıcımı yüzümdeki kusurl

          Dememek için! Saçlarımızı deniz suyu, havuz suyu ve güneşe karşı korumamız gerekir. Saçlarımız yaz aylarında kurumaya başlar. Bunun sebebi ise cildimiz terlemeden ötürü su kaybeder ve saçlarımız da kurur. Yakın çevreme sürekli su için diye baskılarımda bu sebeptendir. Çünkü vücuttaki su oranı azaldığında sivilceler, kuru bir cilt ve keçe gibi olan saçlara davetiye hazırlamış oluyoruz. Bunu ortadan kaldırmak için gerçekten yanınızda bir cam şişe taşıyın. Benim size en büyük tavsiyem budur. Bittikçe yenileyin 1 hafta sonunda suyun saçlarınıza cildinize nasıl iyi geldiğini göreceksiniz. Bu önerim saçları içten onarma içindi. Beslenmemiz ise bu dönemde yine çok önemli çünkü saçlarımız vücudumuzdaki vitaminlerle beslenir. Yağlı, karbonhidratlı besinlerden uzak durmamız gerekiyor. Saçlardaki cansızlığı ortadan kaldırmak için. Ne yapıyormuşuz ? BOL SU İÇİYORMUŞUZ…           Şimdi ise dıştan saçlarımızın onarımına geçelim. Uzmanlar tabi ki bu tür işleri iyi biliyor ama sa

Herkesin eminim ki tatildeki beklentilerinden bir tanesi bronzlaşmaktır. Güneş ışınları vücudumuza belirli saatlerde yararlı, belirli saatlerde zararlı. Hal böyle olunca bronzlaşmakta da bilinçlenmek gerekiyor. Peki güneş ışının zararlı yönlerinden korunmak için ne yapmalıyız?            Güneş ışınlarının çok dik geldiği saat 11.00- 15.00 arası güneşte durmamak gerekiyor. Bunu çocukluğumuzdan beri ezberledik. Hatta küresel ısınma yüzünden güneş ışınları eski yıllara oranla vücudumuzda daha kalıcı hasarlara sebep olabiliyor. Güneş ışınlarından korunmak için güneş gözlüğü ve şapka takmak önemli. Çünkü Ultraviyole (morötesi) ışınlar gözlerimize zarar vermekte. Ultraviyole (morötesi) ışın da neymiş ? derseniz; çıplak gözle görülemeyen, farklı dalga boylarındaki güneş ışınlarına verilen ad. Bu ışınlardan sadece 2 tanesi olan UVA ve UVB ışınları ozon tabakasını delerek cildimize her gün temas ediyor. Ozon tabakası sadece UVC ışınlarını engelleyebilir. Bu kısa bilimsel açıklamadan so

Yaklaşık 3 sezondur gittiğim ve aşık olduğum bir Ege beldesinden bahsedeceğim size, Balıkesir'in sahil kasabası Altınoluk...Yunan mitolojisinde İDA adıyla anılan Altınoluk, Kazdağları'nın bol oksijeni ve muhteşem deniziyle birleşince mavi ve yeşilin ahenkle dans eden büyüsüne kapılmamınız elinizde değil.       Zeytin bahçeleri olsun, Safari turları olsun, Organik Pazarı olsun tatilinizde yaşamak istediğiniz, her duyguyu tadacağınız anılarla eve geri dönmüş olacaksınız. Deneyimledim. Dediğim gibi 3 sezondur tatilimi bu şirin sahil kasabasında geçiriyorum. Gittim ama ben nasıl konaklama ihtiyacımı karşılayacağım diyenlere; Özdemir Tatil Sitesi'nde konakladım diyebilirim. 4 Kişilik bir aile için çok güzel sezonluk evleri var. Hatta 6-7 kişilik gruplarla da kalınabilir. Balkon sevenler için burası kaçırılmamalı. Sezonları Mart gibi açılıyor. Sezonluk, aylık, haftalık veya günlük daireler kiralanıyor. Oldukça uygun fiyatlı olan Altınoluk, benim gibi İstanbul'un kal