Bayram günlerinde İstanbul'un boşluğundan yararlanıp bir gezi yapmaya karar verdik. Aslında aklımızda bir plan yoktu, her şey spontane gelişti. Bir bayram klasiği olan Eminönü, Kapalı Çarşı ziyaretini yapmadan, lokum ve Türk Kahvesi almadan asla olmazdı. Malesef ki Araplar Kapalı Çarşı'da kendimi turist gibi hissettirdi. Biraz biraz sıkılmadım değil. Hani derler ya "Nerede o eski bayramlar" diye. Gerçekten o eski bayramların esamesi kalmamış. Bizde bir değişiklik yapıp Bankacılar Sokağı'na rotamızı alıp Türkiye İş Bankası Müzesi'ne geldik. İşte İş Bankası İftiharla Sunar... Lider olarak gurur duyduğum, kurtarıcımız olmasından onurlandığım Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet'in ilk bankasını kurmaya karar verir. Türkiye İş Bankası kuruluşundan itibaren Türkiye Cumhuriyeti'nin iktisadi kalkınmasını, ekonomik ve toplumsal gelişimini etkileyen  birçok alanda öncülük yapan Banka, bir yandan da uzun soluklu bir iletişim öyküsüne sahip.

Garnier markasının yoğun bronzluk için ürettiği yağı övmeden geçemeyeceğim. Kısıtlı tatil günlerine sahipseniz ve yoğun bir şekilde bronzlaşmak istiyorsanız Garnier Ambre Solaire Yoğun Bronzlaştırıcı Yağ tam size göre. Eğer sadece bu ürünü sürüp güneşe çıkarsanız inanın olacaklardan ben sorumlu değilim. Kesinlikle 50 SPF korumalı bir güneş kremini güneşe çıkmadan yarım saat önce vücudunuza sürün emilmesini bekleyin ve sonra Bronzlaştırıcı yağı sürün. Gün içerisinde bir kaç kere bu adımı tekrarlayın. Bu ürün sadece yoğun bronzlaşmayı vaad ettiği için koruma faktörü sadece 2  İçeriğinde Hindistan Cevizi yağı kokusu var. Bronzlaşmak demek cildin güneşe karşı kurumaya başlaması demek. Fakat Garnier Ambre Solaire Yoğun Bronzlaştırıcı Yağ, cildi denize girip çıktıktan sonra bile nemlendirme etkisine sahip. Kısacası cildinize parlaklık ve yumuşaklık verir. Hani o Eda Taşpınar bronzluğu var ya işte onu sadece 2 günde elde etmenizi sağlıyor diyebilirim. Garnier Ambre Solair

Sonunda tatil sırası ben de... Rota Balıkesir ve yine Altınoluk... Tatile çıkmadan önce bavul hazırlama konusunda çok heyecanlanıyorum. Tek tek kıyafetlerimi ütüleyip bavuluma yerleştiriyorum. Evet yazın sıcağında ütü yapmayı seven benim. Bu da acı bir gerçek. Tatil için orta boy bir bavul tercih ediyorum. Yanıma az kıyafet çok fazla mayo, bikini alıyorum. Sebebi ise ıslak bikini ve mayo ile durmayı sevmiyorum. Çocukluktan gelen alışkanlık. Bavul hazırlamanın en püf noktası, kombin yaparak kıyafetleri yerleştirmek. Diğer türlü bunu da giyerim, bunu da yanıma alayım dersiniz, bir bakmışsınız tatil dönüşü aslında aldığınız kıyafetlerin yarısı giyilmemiş. İşte burada kombin yaptığınız kıyafetler imdadınıza yetişiyor.  Kıyafet tüyosundan sonra kesinlikle saç bakımı ve bronzlaşmak için yağlarımı almadan olmaz diye düşünüyorum. Ben gittiğim tatil beldelerinde güneş yağı arayarak, zaman öldürücü unsurları yaratmamak için her şeyimi İstanbul'dan tedarik ediyorum. Alışver

1970'ler de saçlarda büyük büyük kullanılan, bohem bir hava katan badanalar 2018 yazına yine damgasını vuruyor. Açıkçası bu moda çok işime geldi diyebilirim. Çünkü yaz aylarında saçma sapan dalgaları olan saçımı, sürekli düzleştiriciyle düzleştirip, kendime cehennem azabı çektiremiyordum. Zaten aşırı sıcak havaların pençesine düştük bir de 190 dereceye ayarlanmış düzleştiriciyle azap niye? Plajlar da olsun, şehir hayatında olsun, festivaller de olsun, eğer tek renk giyindiyseniz ve hatta saçlarınızla bu düz şık görüntüyü taçlandırmak istiyorsanız, işte bandanalar tam size göre. Kendi şahsımdan yola çıkarsam, yazın açık ve tek renk kıyafetler giymeyi seviyorum. Zamandan tasarruf edip saçlarım için uzunca saatler düzleştirici kullanmak istemiyorsam çiçekli, asimetrik desenli bandanalar kullanıyorum. Bazen şalları, fularları bandana haline getirip değişik tarz da kafama bağlayıp saçlarımı bandanaya dolayarak topuz yapıyorum. Ya da at kuyruğu yapıp, uygun bir şalı at kuyruğum