Ana içeriğe atla

BAHAR GELDİ BÜYÜKADA SEZONU AÇILDI

Kasvetli, depresif, melankolik, bizi içine hapsedip, beyaz örtüsünden mahrum eden ve buna insanlığın sebebi olan koca kış bitti, gitti...









Bahar yüzünün sımsıcak halini Nisan'ın ilk gününde gösterdi. Büyükada, turist çeken, doğal güzellikleri ve mimarisiyle kendine hayran bırakan, keşke burada bir evim olsa dediğiniz, İstanbul'un eski İstanbul günlerini yansıtan, kötü ve pis insanlardan izole olanların yeridir. Prens Adaları'nın en ünlüsü ve en kalabalağı olan Büyükada, yeşilliği ve mis gibi kokan çiçekleriyle sizi huzurun kucağına bırakan cennetin kısa metrajlı bir yayını gibidir. Çocukluğum, gençliğim bu ada da geçti diyebilirim. Her yıl aynı tadında aynı güzelliğinde özlemi katlana katlana içimde büyüyen Büyükada, en özel köşeleriyle sizi bekliyor olacak.





BÜYÜKADA'YA NE ZAMAN VE NASIL GİDİLİR?



Büyükada sezonu bence Nisan ayında başlıyor. Hıristiyan Ortodokslar yılın iki günü Büyükada'ya akın ediyor. Sebebi ise buranın 23 Nisan'da ve 24 Eylül'de mumların ateşi ve renkli iplerin şehvetiyle insanlığın umutlarının en üstlerde yaşandığı Aya Yorgi Kilisesi'nin bulunması. Siz ne kadar rasyonelistim, dindarım derseniz deyin buranın atmosferi sizi alıp götürüyor ve elinizde bir yanan mum olmasını sağlıyor. Aya Yorgi Kilisesi, Hıristiyanların uğrak yeridir. Bir tek bu kilise değil bir çok kiliseyi de Büyükada bünyesinde barındırmaktadır. Yani 23 Nisan'da Büyükada'ya yolunuz düşer ise bilin ki o gün milletlerin kardeşliği günüdür. Kalabalık ve umudun omuz omuza olduğu gündür. Kalabalıktır ama sıcak düşlerin, hayallerin, dileklerin kabul olacağına inandığı zamandır.

Şimdi nasıl gidebilirim? sorusuna gelelim. Adalara üç noktadan ulaşabilirsiniz; Bostancı, Kadıköy ve Kabataş. Anadolu Yakası'nda oturanlar için iki seçenek Bostancı ve Kadıköy. Bostancı iskelesinden direkt motorlarla geçişler sağlanabiliyor. Kadıköy'den de aynı şekilde Adalar İskelesi'nden binerseniz adalara rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Gelelim Avrupa Yakası'na Kabataş'tan yine adalar iskelesine binerek, Büyükada'ya gelip, Avrupa Yakası'nın finansal çukurundan kurtularak içinize para kokusu değil yosun ve iyot kokusu çekmiş olacaksınız.



BÜYÜKADA VE TARİHİ


Antik dönemde Demonisia, Halkın Adaları olarak anılan Prens Adaları hakkında ilk bilgiler 1930 yılında Karacabey mevkiindeki Rum Ortodoks mezarlığı yakınında bulunan ve Büyük İskender’in babası Makedonya kralı II. Filip’e ait altın sikkeleri içeren Büyükada Definesi ile elde edilmiştir.

Büyükada tarihi içinde ilk olarak Bizansları ve onların Adalar’da inşa ettirdikleri manastırları biliriz. Bu manastırlar sürgün edilen ve bazıları Bizans’a asla dönememiş olan imparatorlar, imparatoriçeler, patrikler sayesinde ünlenmiştir. Bizans tarihçisi Kedrenos’a göre, 569’da İmparator II. Justin (565-78) kendisine Adalar’ın en büyüğünde bir saray ve bir manastır inşa ettirmiştir. Büyükada, imparatorun yerleşmesinden sonra Prinkipo, Prens’in Adası adını almıştır. Sonrasında takımadaların tamamına bu isim verilmiştir. Büyükada’nın tarihi önemini ilk olarak Bizans kaynaklarında bulmak mümkündür.
Yaklaşık 7 yüz yıl Bizans’ın sürgün yeri olarak kullandığı Büyükada’nın tarihçesi taht kavgaları ve siyasi anlaşmazlıklar yüzünden adaya gönderilen devlet görevlilerinin gördüğü işkencelerle dolmuştur. Bizans döneminde Konstantinopolis büyük surlarla korunurken Adalar terk edilmiş ve düşman kuşatmaları sırasında tahrip edilmiş. Arap istilaları ve Haçlı Seferleri ile yağmalanan adalar Osmanlı egemenliğine geçince güvenli bir atmosfere kavuşmuştur. Büyükada’nın tarihi içinde Osmanlı egemenliğinin yeri başkadır.
Adalar, Osmanlı İmparatorluğu döneminde 19. Yüzyıl ortalarına kadar kendi haline terk edilmiş, 1839 Tanzimat Fermanı ile yabancılara mülk edinme olanağı tanıyan yasal düzenleme sonunda hızla gelişme sürecine girmiştir. İlk kez Fransızlar Adaları sayfiye yeri olarak seçmişler, Türklerin yerleşmesi  daha sonra gerçekleşmiştir.           
Adalar’ın giderek önem kazanmasına neden olan bir diğer gelişme, Adalar’la İstanbul ve Kadıköy arasında 1846’dan itibaren düzenli vapur seferlerinin başlatılması olmuştur.


Büyükada Vergi Dairesi Tarihi Bir Yapı Olarak Sizi Karşılıyor Olacak.

BÜYÜKADA'DA NELER YAPABİLİRİZ?


Bol bol dondurma, waffle, izmir lokması ve köfte yiyebileceğiniz mekanların olduğunu söylememek olmaz. Dondurmaların farklı tatlarda oluşu, seçim yapmanız konusunda kafa karışıklığına yol açabilir benden söylemesi.






Bisiklet severler için uzun turların anavatanı olan Büyükada, atların faytonlarda heder olduğu, insanlık suçuyla karşınıza çıkıyor. Binin kardeşim mis gibi bisikletinize faytonla ne işiniz var. Zaten Arap milleti o kadar düşüncesiz ve bencil ki paralarını bizim uyanık fayton kullanıcılarına kaptırmak konusunda bir dünya markasılar. Kesinlikle fayton konusunda çok keskin çizgilerim var.

Hayvanların özgür yaşam alanlarını talan ettiğimiz gibi özgür bedenlerini de tutsak etmeyi o kadar çok seviyoruz ki, bu duruma dayanamıyorum. Para için tüm zekalarını masum hayvanlar üzerinde planlayan insanoğlu midemi bulandırmakla kalmıyor kendilerinden nefret ettiriyor. Kusura bakmayın biraz nefret patlaması yaşayacağım çünkü bu tür olaylara canım çok sıkılıyor. Sizden ricam yürüyün, bacaklarınız açılsın, üşenmeyin, o atların yerine bir de kendinizi koyun, siz birilerini taşımak ister miydiniz? Binek hayvanı olupta onların canını da elinizde hapsetmeyin.
Velasıl kelam bisiklet kiralamak için çok fazla yer var Büyükada'da. Saatlik fiyatlarla anlaşıyorsunuz. Yokuşlar da bir kalıyorsunuz, benim sportif vücudum nasıl bana bu kazığı atar diye ama alışınca geçiyor.

                                       

Fotoğrafçı yaklaşın yaklaşın! Buradaki doğa ve muhteşem evlerin varlığı veli nimet.  Lale Devri’nde güzel sanatlarda görülen batı eğilimi 21. yüzyılda batılılaşma sürecinin hızlanmasıyla mimariyi de yoğun biçimde etkilemiştir. Bu etkilenme sivil mimariyi de kapsayarak ahşap ev, köşk ve konaklara da yansımıştır. 




Osmanlı’nın  son döneminde, İstanbul’da olduğu gibi Adalar’da da çoğunluğu yabancı (özellikle İtalyan kökenli) mimarlar ile,  Rum ve Ermeni kökenli mimar ve kalfalar çalışmıştır. Bu yapılar Büyükada'nın değişik aurasını sağlayarak günümüze kadar kendini muhafaza etmiştir. Eee bizde o muhteşem zevkli konak ve evlerin onunde "canım bu konaklar benimmiş gibi çek" pozu vermemizi zorunluluk haline getiriyor.







BÜYÜKADA'DA KONAKLAMA

Büyükada, tarihi mimarisiyle oluşan evlerini konaklama fırsatı sağlıyor. Bir çok otele sahip olan Büyükada en ünlüsü oteli Splendid Palas. O kırmızı panjurları beni benden aldı. Dış mimarisi ve iç mimarisi şiir gibi olan otel, biraz tuzlu bir tutara sahip. Bu otelin bir diğer özelliği Atatürk'ün konaklamasıdır. Bir ruh ve bir tarih var düşünebiliyor musunuz?

Daha bir çok oteli bünyesinde bulunduran Büyükada güzel kaçışlar için bir numaralı adres.





BÜYÜKADA'DA GEZMEDEN DÖNMEMENİZ GEREKN YERLER


Aya Yorgi Kilisesi ve Manastırı

Rum Yetimhanesi
Reşat Nuri Güntekin’in Evi
Meryem Ana Kilisesi
Adalar Müzesi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEK HIZLI TREN, ANKARA VE ANITKABİR GEZİSİ

Merhabalar, gezi yazılarıma bir yenisini daha ekliyorum. Tren yolculukları popülerken bu dönemde bir gezi de biz yapalım dedik. Yüksek Hızlı Tren'le Ankara yolculuğu yapmak için sabah erkenden yola koyulduk. Yaklaşık bir hafta önce PTT şubesinden Yüksek Hızlı Tren biletimizi aldık. 25 yaşına kadar biletlerde öğrenci indiriminden yararlanabiliyorsunuz. Biletleri, internetten de alabiliyorsunuz ama biz kış tarifesine geçtiği için alamadık, Pendik Tren Garı'ndan alabiliyorsunuz yada size en yakın PTT şubesinden alabiliyorsunuz. Ankara'ya günü birlik bir seyahat yaptık kız kardeşimle.Yüksek Hızlı Tren (YHT) kullanarak yaptığımız yolculuğun detaylarını ve Yüksek Hızlı Tren hakkında bilmeniz gerekenleri sizinle paylaşacağım. İlk defa Yüksek Hızlı Tren'e bindim. Anadolu Yakası'nda oturanlar için oldukça rahat olan Yüksek Hızlı Tren Kadıköy-Tavşantepe metrosunda Pendik durağından inip Yüksek Hızlı Tren(YHT) tabelalarını takip ederek aşağıya doğru bir istikametle 500 m

EN SEVDİĞİM GÖZ KALEMİ: MAC TEDDY GÖZ KALEMİ

MAC TEDDY GÖZ KALEMİ Bir ürün incelemesi postu ile karşınızdayım. Sanırım ilk makyaj ürünüm Mac Teddy Göz Kalemi. Gözlerim ela rengine sahip ve bu elalığı en güzel ortaya çıkaran göz ürünü Mac Teddy Göz kalemi. Aslında tüm göz renklerini ortaya çıkaran değişik bir aurası var. Mac Cosmetics  markasının en ünlü ürünü olan Teddy kalem değişik yansımalara sahip bakırlık ve kahvelik bulunduran kremsi bir kozmetik ürünü. Mac Teddy kalem, yapı olarak çok yumuşak. Gözlerinizin içine sürdüğünüzde kaymak gibi kayıp gidiyor diyebilirim.  RENGİ VE FORMÜLASYONU HAKKINDA Renk olarak yorumlarsam, çok koyu bir kahverengi asla beklemeyin, ışıltılı bronz, hafif kızıllık ve bakırlık barındıran bir renk diyebilirim. Mac Teddy Göz kalemini gözlerimin iç kısımlarına veya eyeliner gibi smokey bir şekilde kullanıyorum. Çok kurtarıcı bir renk olduğu için göz kapaklarımın tümüne yayarak uyguluyorum. Çünkü kremsiliği olsun, kalıcılığı olsun bu kalem göz makyajlarının ömrünü uzatabiliyor.

GÖZENEKLERE ELVEDA:BEAUTY FORMULAS

         Ve yılın ilk yazısıı ... Merhabalar nasılsınız ? 2018 sakin geçiyor gibi. O zaman güzelliğe devam. Size iki üründen bahsetmek istiyorum.            Siyah noktaları yüzünden, cilt temizliğine güvenmeyen kızlar, artık cildinizin tertemiz olmaması için hiç bir etken yok.  Watsons'lara yeni gelen bir marka olan Beauty Formulas bu derdimizi ortadan kaldırmaya bire bir.  Ankara gezimde Ankara Tren Garı'nın içindeki Watsons'tan satın almıştım ve akşamına bu maskeyi kullandım. Yaklaşık 16 Aralık'tan beri haftada 1 kere kullanıyorum. Cildimin gerçekten arındığını hissetirdi bana. Kendi titizliğimden mi yoksa takıntımdan mı bilmiyorum ama, seyahat ettiğinizde ve eve geri döndüğünüzde cildinizi aşırı kirli hissediyor musunuz? Benim cevabım maalesef ki evet... Çünkü her şehrin havası çok farklı, alışkın olduğumuz o havadan cildimizi koparıp başka bir havayla buluşturuyoruz. Mesela doğa yürüyüşleri olsun, yaz tatilleri olsun cildimin çok temiz olduğunu düşünüyorum. Fa