Ana içeriğe atla

HİÇ ESKİMEYEN TREND: DENİM MODASI

En sevdiğim modalardan birini, sizlerle paylaşmak istedim. Jean giymeyi çok seven biri olarak anneme ait kot gömlekleri, kot etekleri, kot pantolonları yine kotla kombinleyerek giymeyi aşırı rahat ve havalı buluyorum. Aynı tonu yakaladığınız zaman hem çok uğraşılmış bir spor görüntü elde ediyorum hem de şık bir görüntü elde ediyorum. Denimler tüm mevsime uygun, zamansız parçalardır. Eskidikçe değerlenen denimler, senelerce modacıların kreasyonlarında yeri sarsılmayan demirbaş parçalar arasında. Bazen günün kurtarıcısı bazen de çok severek vazgeçemediğimiz üniformalarımız haline geliyor. 
Üniforma dememdeki manidarlık ise geçmişten gelen bir tarihi hikaye. Denim'in kısaca tarihçesine bakarsak; Denim'in kelime kökeni Fransa'nın Nimes kentinden gelmektedir. Çünkü denim ilk olarak bu kentte üretilmeye başlamıştır. Buraya dikkat edin İtalya'da da dokumasına başlanan denim, iş giysisi olarak üretilmiştir. Bildiğiniz işçi sınıfını ayırt etmek için ortaya çıkan bu üniformalar, günümüz kapital sistemine göre tüm sınıfların çok tercih ettiği ürünler arasında. 



1940’larda Lee ve Levi’s arasında rekabet başlamış ve bu nedenle kumaş tiplerinin çeşitliliği sağlanmış. Wrangler’ın da bu rekabete katılması sonucunda jean, uniseks bir giysi haline dönüşmüş. Bu işe Wrangler girmiş daha ne olsun. 



1950’li yıllardan sonra artık jean herkesin vazgeçilmez giysisi olmuştur. Dünyaca ünlü modacılar ise, jeanin popülaritesini göz ardı etmeyerek, 1970’li yıllarda podyuma çıkarmaya başlamıştır. Markalarda bu kaliteli ktların üretimini devam ettirerek günümüze kadar getirmiştir. 



"Denim on denim" ve "denim to denim" trendi her sezon değişik yorumlarla, moda olmaktan asla vazgeçmeyen, tutku halinde insanların gardıroplarında "hazır ol da" beklemekte. 
















Fotoğraflar bana aittir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEK HIZLI TREN, ANKARA VE ANITKABİR GEZİSİ

Merhabalar, gezi yazılarıma bir yenisini daha ekliyorum. Tren yolculukları popülerken bu dönemde bir gezi de biz yapalım dedik. Yüksek Hızlı Tren'le Ankara yolculuğu yapmak için sabah erkenden yola koyulduk. Yaklaşık bir hafta önce PTT şubesinden Yüksek Hızlı Tren biletimizi aldık. 25 yaşına kadar biletlerde öğrenci indiriminden yararlanabiliyorsunuz. Biletleri, internetten de alabiliyorsunuz ama biz kış tarifesine geçtiği için alamadık, Pendik Tren Garı'ndan alabiliyorsunuz yada size en yakın PTT şubesinden alabiliyorsunuz. Ankara'ya günü birlik bir seyahat yaptık kız kardeşimle.Yüksek Hızlı Tren (YHT) kullanarak yaptığımız yolculuğun detaylarını ve Yüksek Hızlı Tren hakkında bilmeniz gerekenleri sizinle paylaşacağım. İlk defa Yüksek Hızlı Tren'e bindim. Anadolu Yakası'nda oturanlar için oldukça rahat olan Yüksek Hızlı Tren Kadıköy-Tavşantepe metrosunda Pendik durağından inip Yüksek Hızlı Tren(YHT) tabelalarını takip ederek aşağıya doğru bir ist...

EN SEVDİĞİM GÖZ KALEMİ: MAC TEDDY GÖZ KALEMİ

MAC TEDDY GÖZ KALEMİ Bir ürün incelemesi postu ile karşınızdayım. Sanırım ilk makyaj ürünüm Mac Teddy Göz Kalemi. Gözlerim ela rengine sahip ve bu elalığı en güzel ortaya çıkaran göz ürünü Mac Teddy Göz kalemi. Aslında tüm göz renklerini ortaya çıkaran değişik bir aurası var. Mac Cosmetics  markasının en ünlü ürünü olan Teddy kalem değişik yansımalara sahip bakırlık ve kahvelik bulunduran kremsi bir kozmetik ürünü. Mac Teddy kalem, yapı olarak çok yumuşak. Gözlerinizin içine sürdüğünüzde kaymak gibi kayıp gidiyor diyebilirim.  RENGİ VE FORMÜLASYONU HAKKINDA Renk olarak yorumlarsam, çok koyu bir kahverengi asla beklemeyin, ışıltılı bronz, hafif kızıllık ve bakırlık barındıran bir renk diyebilirim. Mac Teddy Göz kalemini gözlerimin iç kısımlarına veya eyeliner gibi smokey bir şekilde kullanıyorum. Çok kurtarıcı bir renk olduğu için göz kapaklarımın tümüne yayarak uyguluyorum. Çünkü kremsiliği olsun, kalıcılığı olsun bu kalem göz makyajlarının öm...

PURE BEAUTY CC KREM İNCELEMESİ

           Merhabalar! Bir çok kişi cildimin sağlıklı parlamasının ve temiz durmasının sebebini merak ediyor. Ben de bunun sebebini sizinle paylaşmak istedim. Teşekkür ederim ilk başta. O sizin güzelliğiniz :)          Şimdi ergenlik çağında sivilce çok fazla çıkarmadım en azından yüzümde diyebilirim. Sırtımda çok fazla sivilcelenme yaşadım. Ama yüzümde de çıkınca gerçekten çok büyük sivilceler tek tük olarak çıkıyordu. 20 yaşında su çiçeği geçirdim, bunu ayrı bir şekilde bloğumda bahsedeceğim. Çünkü hayatımın en berbat iki haftasıydı. O sürekten sonra yüzüm gerçekten iflah olmadı. Çok şükür iz kalmadı ama cildim artık eskisi kadar sağlıklı durmuyordu. Sürekli nemlendirmem gerekiyordu. Cildim kurudan yağlıya geçiş yapan bir cilt tipine sahip. Sivilceye meyilli. Cildim hakkında kısa bir özgeçmişten bahsettikten sonra; gelelim BB ve CC Krem arasındaki farka. BB ve CC Krem Ar...