Ana içeriğe atla

16.İSTANBUL BİENALİ 2019 BÜYÜKADA GEZİ NOTLARIM

16. İSTANBUL BİENALİ 2019 BÜYÜKADA GEZİ NOTLARIM


Merhabalar uzun zaman oldu yazmayalı. Yazmayı çok özledim ve sizlere güzel bir etkinlik hakkında bilgiler vermeye geldim. Evet sonbaharın gelmesiyle İstanbul'da etkinlikler de çoğaldı. İstanbul Bienali bu yıl 7.Kıta başlığı altında sergiler üretti. Biz insanlar kendi oluşturduğumuz küçük kıyameti artık görsel olarak görmeye başladığı bir döneme girdi. Yani kendi ellerimizle bir kıta yaptık ama ağaçtan, topraktan, bitkiden değil düpedüz plastik atılarımızla bir kıta oluşturduk. Bu faciayı konu alan etkinliklerin ilk durağı olarak Büyükada'yı seçtim. 




İskelenin solundan ilerlemeye başlıyoruz. A,B,C,D,E noktalarını tabelaları takip edip, bulabileceğiniz kolaylıkta. http://istanbulbiennial2019.iksv.org qr kod işlemi ile ziyaretçi kodunuzu alıyorsunuz. 

Anadolu Kulübü

Veee ilk durağınız Anadolu Kulübü'den içeri giriş yapıyorsunuz. Anadolu Kulübü'nde resimli bir sergi sizleri bekliyor olacak. Bu girizgahla birlikte kafanızı sağa çevirdiğinizde karşınıza tarihi bir asansör çıkıyor. İşte o asansör Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün zamanında yaptırttığı bir asansörmüş. Artık kullanılmasa da görsel bir şölen olarak sergilenmekte. Son derece elegan bir aurası olan Anadolu Kulübü, Cumhuriyet’in ilânından sonra Batılı bir yaşam biçimine uyma amacıyla Atatürk’ün isteği üzerine 31 Ekim 1926 tarihinde Ankara’da kurulmuş ilk ve tek parlamenter kulübüdür. Bu dip notu da sizinle paylaşmak istedim. Yok ettiğimiz canlıları bir bir suratımıza vuran bu sergiler benim içimi sızlattı. B noktası tamamlandıktan sonra C noktasına doğru harekete geçiyorum. Yani Hacopoulo Köşkü.



Monster Chetwynd 

3 tane hayvan figürünün oluşturduğu heykelli sergi. Sanatçı burada hayvanların insan haline dönüştürdüğü görülüyor. Doğal ortamlarında onları rahat bırakmayıp insanlaştırdığımız hayvanlar... 

Yol üzerinde bir sergi ile daha karşılaştık bu sergi de ipek böceklerinin serüvenini anlatan, size nakış eden görsellerle ve heykellerle dolu. Ne kadar zahmetli bir hayvan olmak. Hem doğa ananın döngüsünde yaşa, hem de insanlara çalış. İnsan ise ne yaparsa yapsın hayvanı yok etmek, işkence etmek, için savaşsın. Ne kadar zahmetli hayvan olmak, hem karşılıksız sevgi besleyip hem de tüm benliği ile muhtaç kalmak...






D noktamıza hareket vakti.

Mizzi Köşkü 

Tamamen siyasal hiciv ile dolu olan bir sergi desem yeridir. Çok ağır metinlerin görsellerde can bulduğu bu sergiyi "Anlayana" çok büyük olgular anlatan bir sergi. 




E noktamız ve son durağımız

Taş Mektep

Burada sizi bir şiir karşılıyor sizi. İşte bu şiir var olma sebebinizi kulağınıza fısıldıyor. Sanki doğa ana sesleniyor gibi. Var ettiği düzeni bozduğumuz için tüm zerafetiyle bize 'Yapmadan olabilir misin ? diyor.






Gerçekten düşünün şimdi yapmadan hazıra konan insanoğlu nasıl Dünya'yı var edebilecek ?



Büyükada'da sanata doymak isteyenler için 16.İstanbul Bienali 10 Kasım'a kadar sizleri bekliyor. Vapura atlayıp farklı pencerelerden beyninizin bakmasına izin verdiğiniz sanat dolu dakikalar dilerim. Herkesin gezip görebileceği bu yer ayrıca ücretsiz. Bu geziden sonra faytona binmemeniz umuduyla.


  • 10 Kasım'a kadar ziyaret edebilirsiniz.
  • Girişler ücretsizdir. 
  • qr kod ile giriş

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEK HIZLI TREN, ANKARA VE ANITKABİR GEZİSİ

Merhabalar, gezi yazılarıma bir yenisini daha ekliyorum. Tren yolculukları popülerken bu dönemde bir gezi de biz yapalım dedik. Yüksek Hızlı Tren'le Ankara yolculuğu yapmak için sabah erkenden yola koyulduk. Yaklaşık bir hafta önce PTT şubesinden Yüksek Hızlı Tren biletimizi aldık. 25 yaşına kadar biletlerde öğrenci indiriminden yararlanabiliyorsunuz. Biletleri, internetten de alabiliyorsunuz ama biz kış tarifesine geçtiği için alamadık, Pendik Tren Garı'ndan alabiliyorsunuz yada size en yakın PTT şubesinden alabiliyorsunuz. Ankara'ya günü birlik bir seyahat yaptık kız kardeşimle.Yüksek Hızlı Tren (YHT) kullanarak yaptığımız yolculuğun detaylarını ve Yüksek Hızlı Tren hakkında bilmeniz gerekenleri sizinle paylaşacağım. İlk defa Yüksek Hızlı Tren'e bindim. Anadolu Yakası'nda oturanlar için oldukça rahat olan Yüksek Hızlı Tren Kadıköy-Tavşantepe metrosunda Pendik durağından inip Yüksek Hızlı Tren(YHT) tabelalarını takip ederek aşağıya doğru bir istikametle 500 m

EN SEVDİĞİM GÖZ KALEMİ: MAC TEDDY GÖZ KALEMİ

MAC TEDDY GÖZ KALEMİ Bir ürün incelemesi postu ile karşınızdayım. Sanırım ilk makyaj ürünüm Mac Teddy Göz Kalemi. Gözlerim ela rengine sahip ve bu elalığı en güzel ortaya çıkaran göz ürünü Mac Teddy Göz kalemi. Aslında tüm göz renklerini ortaya çıkaran değişik bir aurası var. Mac Cosmetics  markasının en ünlü ürünü olan Teddy kalem değişik yansımalara sahip bakırlık ve kahvelik bulunduran kremsi bir kozmetik ürünü. Mac Teddy kalem, yapı olarak çok yumuşak. Gözlerinizin içine sürdüğünüzde kaymak gibi kayıp gidiyor diyebilirim.  RENGİ VE FORMÜLASYONU HAKKINDA Renk olarak yorumlarsam, çok koyu bir kahverengi asla beklemeyin, ışıltılı bronz, hafif kızıllık ve bakırlık barındıran bir renk diyebilirim. Mac Teddy Göz kalemini gözlerimin iç kısımlarına veya eyeliner gibi smokey bir şekilde kullanıyorum. Çok kurtarıcı bir renk olduğu için göz kapaklarımın tümüne yayarak uyguluyorum. Çünkü kremsiliği olsun, kalıcılığı olsun bu kalem göz makyajlarının ömrünü uzatabiliyor.

GÖZENEKLERE ELVEDA:BEAUTY FORMULAS

         Ve yılın ilk yazısıı ... Merhabalar nasılsınız ? 2018 sakin geçiyor gibi. O zaman güzelliğe devam. Size iki üründen bahsetmek istiyorum.            Siyah noktaları yüzünden, cilt temizliğine güvenmeyen kızlar, artık cildinizin tertemiz olmaması için hiç bir etken yok.  Watsons'lara yeni gelen bir marka olan Beauty Formulas bu derdimizi ortadan kaldırmaya bire bir.  Ankara gezimde Ankara Tren Garı'nın içindeki Watsons'tan satın almıştım ve akşamına bu maskeyi kullandım. Yaklaşık 16 Aralık'tan beri haftada 1 kere kullanıyorum. Cildimin gerçekten arındığını hissetirdi bana. Kendi titizliğimden mi yoksa takıntımdan mı bilmiyorum ama, seyahat ettiğinizde ve eve geri döndüğünüzde cildinizi aşırı kirli hissediyor musunuz? Benim cevabım maalesef ki evet... Çünkü her şehrin havası çok farklı, alışkın olduğumuz o havadan cildimizi koparıp başka bir havayla buluşturuyoruz. Mesela doğa yürüyüşleri olsun, yaz tatilleri olsun cildimin çok temiz olduğunu düşünüyorum. Fa