24 OLDUM...
Şimdi yazacaklarım biraz hüzünlü, çokça heyecanlı, bolca da anlamlı… İlkokuldayken 18 yaşımı merak ederdim. Lisedeyken 20’li yaşlarımı. Neredeyse 20’li yaşlarımın yarısına adım attım. Dolu dolu 24 yıl. Bir sürü gerçek dost biriktirdiğim acısıyla tatlısıyla 24 yıl.
İyi ki doğdum ve siz iyi ki varsınız. 30/08/2017
Şimdi yazacaklarım biraz hüzünlü, çokça heyecanlı, bolca da anlamlı… İlkokuldayken 18 yaşımı merak ederdim. Lisedeyken 20’li yaşlarımı. Neredeyse 20’li yaşlarımın yarısına adım attım. Dolu dolu 24 yıl. Bir sürü gerçek dost biriktirdiğim acısıyla tatlısıyla 24 yıl.
Bilmiyorum bunu yazmak içimden geldi. 24 yaşımın uğuruna
inanıyorum. Dönüp baktığımda bir yerlerde yazım olsun ve ileri yıllarda bu
yazılarımı okumak isteyişimdendir bu hayata Polyanna edasıyla bakışım. Negatif olamıyorum.
Üzülünce sinirlenince tam sinirleniyorum. Ama asla karşımdakini gerçekleri
bildiği halde kafasına kakmıyorum. Aksine sen yaparsın sen en iyisin en
güzelsin en gayretlisin diyorum. Çünkü benim hayatımdaki tüm insanlar bütün
olumsuzluklara rağmen dimdik durdu. Durmaya da devam ediyor. Sadece ellerimi
sırtlarını sıvazlamakla da hüznüne veya sevincine ortak oluyorum. Bunları yazmak
içimden geldi çünkü ben çok iyi dostlara, çok iyi bir kardeşe sahibim.
Kolay değildir insanların bu kadar iyi dostlara sahip
olması. Kolay da olmadı. 24 yaşıma adım atarken, 23 yaşın can sıkıcılığını,
okuldan mezun olup işsiz kalma kokusunu, hastalıkları ve yazı uğurladım. Tabi ki
de 23 yaşın sevinçlerini, mutlu haberlerini, yeni başlangıçlarını kucakladım ve
24 yaşımı karşıladım.
En ufak şeylerden mutlu olan ben. Dün hiç beklemediğim bir
sürprizle karşılaştım. Sevdiğim insanlar bir doğum günü sürprizi yapmış. Ne var
bunda demeyin çok kıymetli bu benim için. Çünkü bu ahir dünya da en zor iş bir
insanı güldürmektir. Ama en kolay iş ağlatmak. Komedyenler bu yüzden rezil de
olur vezir de. İnsan güldürmek zordur. Beş parmağın beşi bir değildir. Neden mi?
Ben papatya, gül severim diğer taraf kaktüs…
Ben bu hayatta insanları mutlu etmekten hep mutluluk duydum.
Bazen anlaşılmadım, kırıldım. İstediğim reaksiyonu karşı kitleden alamadığımda
oldu. Yılmadım bilgime bilgi kattım ve 24 yaşındaki ben oldum.
Dün Burgazada’da İstanbul’un bir nebze olsun ki monoton,
sıkıcı ve ne yazık ki bunlara rağmen vazgeçilmezliğinden kaçırılıp güzel bir
akşama alıkoyuldum. Çok teşekkür ederim. İyi ki sizler varsınız. Sizler olmasaydınız
ben olmazdım.
Bu küçük yazımdan sonra adalarda gidilmesi gereken mekanlar,
plajlar hakkında yazılarım olacak. Şimdilik bu mutluluk dolu, küçük kalbine
sığdıramadığı cümleleri buraya yazan 24 yaşını umutla karşılayan kızın
hikayesini okumuş oldunuz. Ne olursa olsun vazgeçmeyin. Siz kalbinizde
kendinize göre iyiyseniz karakteriniz daha da güçlenir ve siz olursunuz. Ara da bu minik bloğuma bu tür yazılar yazmış olacağım.
Yorumlar
Yorum Gönder