Ana içeriğe atla

HAFTA SONU BAKIM GÜNÜDÜR: EL VE TIRNAK BAKIMIM

Selamlar, hafta sonu günleri evdeyseniz ee artık yapacak işiniz de kalmamışsa o zaman kendimize bakım yapma vakti. Bir çok kişi tırnak bakımını kuaförler de yaptırmakta ama ben bir kere bile yaptırmayıp kendim yapmayı tercih ediyorum. Sebebi mikrop kapma korkusu... Bu korkuyla ve önyargıyla yaşadığım için bu zamana kadar gerekli olan malzemeleri satın alıp tırnaklarıma, ellerime bakım yaptım.



Tırnak bakımı gerçekten çok önemli. Tırnak batması, şeytan tırnağı, tırnak eti sertleşmesi, tırnak eti soyulması gibi durumlar meydana gelebiliyor. Benim savunduğum durum ise içten beslenmek. C, A vitamini vücudumuzda ne kadar eksikse tırnaklarımızda beyaz işaretler oluşur ve tırnak etleri soyulmaya başlar, kurur. İlk başta yeterli besin tüketimi yapmamız gerekli. Daha sonra benim tırnak ve tırnak etlerim için 2 hafta da bir yaptığım doğal bir kür var.

Derin bir kaseye ılık su ekliyoruz. 2 tatlı kaşığı limon suyu ve bir tatlı kaşığı zeytinyağı ekleyerek ellerimi bu karışımın içinde 10 dakika bekletiyorum. Daha bekletebilirsiniz hiç sakıncası yok. Bunu söylemek isterim. Bu kür tırnaklarınızın canlılığını artırıyor, tırnak etlerinizi yumuşatıyor. Kısacası çok güzel bir bakım yapıyor. Ellerimizi duruladıktan sonra, törpüleme işlemine geliyorum. Tırnaklarım çok uzunsa kesiyorum eğer değilse tırnak kenarlarımdaki batmayı alıp törpülüyorum. Eğer tırnak etlerim çok sertse tırnak eti aletini kullanıp kalın etlerden kurtuluyorum. Ama yaptığımız kür sayesinde tırnak etleri yumuşadığı için bu işleme gerek kalmıyor.

Törpüleme işlemi bittikten sonra tırnak eti bakım kremi kullanıyorum. Watsons'tan almıştım. Lapitak Dermoness tırnak bakım kreminden kullanıyorum.



Bir güzel yedirdikten sonra bir tırnak yağı kullanıyorum. Sephora'nın Bain Soin ongles & cuticules süngerli aplikatore sahip tırnak eti yağını tırnaklarıma yediriyorum. Tırnak diplerini çok güzel bakım yapıyor.



Daha sonra tüm işlemler bittikten sürdüğüm ürünler emildikten sonra oje olmayan tırnaklarıma bir kat Top Coal Rimmel London veya Flormar kullanıyorum yıllardır.


Bunun sebebi ise sürdüğüm oje tırnaklarım da iz bırakmasın. Daha sonra kışa yakışan siyaha çalan şarap rengini sürüyorum. Ben ojelerimi çift kat sürüyorum. Pastel 44 numarayı sürdükten sonra kuruması için kendi başına bırakıyorum.



Oje kurutucu hiç denemedim. Deneyenler bana yorum olarak bırakabilir. Bu duruma oldukça yabancıyım.

Son olarak ellerime güzel bir bakım kremi kullanıyorum. Gün içinde de tekrarlayarak uyguladığım bu krem Yves Rocher'in Hand Beauty Care. Yatıştırıcı, koruyucu, yapılandırıcı bir formüle sahip. Çok memnun kaldığım bir el kremi ve kokusu çok farklı. 






FAVORİ OJELERIM


Günlük hayatta çok sık kullandığım ojelerimi de sizinle paylaşmak istedim. Daha çok uzun süre kullanabildiğim simli ojeler tercih ediyorum. Çıkartması evet zor ama uzun süre kalıcılığı olduğu için gayet memnunum. En çok Wet'n Wild ve Sephora'nin simli ojelerini kullanıyorum. Metalik oje olarak Golden Rose Metalic serisini çok severek kullanıyorum. Ten rengi ve pembe tırnağı çok temiz gösteren ojeler hiç vazgeçemediklerim arasında.

Koyu oje süreceksem ise Pastel markasının iki rengini kullanıyorum birisi 44 anlattığım diğeri de 80 inanılmaz güzel bir koyu bordo. 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEK HIZLI TREN, ANKARA VE ANITKABİR GEZİSİ

Merhabalar, gezi yazılarıma bir yenisini daha ekliyorum. Tren yolculukları popülerken bu dönemde bir gezi de biz yapalım dedik. Yüksek Hızlı Tren'le Ankara yolculuğu yapmak için sabah erkenden yola koyulduk. Yaklaşık bir hafta önce PTT şubesinden Yüksek Hızlı Tren biletimizi aldık. 25 yaşına kadar biletlerde öğrenci indiriminden yararlanabiliyorsunuz. Biletleri, internetten de alabiliyorsunuz ama biz kış tarifesine geçtiği için alamadık, Pendik Tren Garı'ndan alabiliyorsunuz yada size en yakın PTT şubesinden alabiliyorsunuz. Ankara'ya günü birlik bir seyahat yaptık kız kardeşimle.Yüksek Hızlı Tren (YHT) kullanarak yaptığımız yolculuğun detaylarını ve Yüksek Hızlı Tren hakkında bilmeniz gerekenleri sizinle paylaşacağım. İlk defa Yüksek Hızlı Tren'e bindim. Anadolu Yakası'nda oturanlar için oldukça rahat olan Yüksek Hızlı Tren Kadıköy-Tavşantepe metrosunda Pendik durağından inip Yüksek Hızlı Tren(YHT) tabelalarını takip ederek aşağıya doğru bir istikametle 500 m

EN SEVDİĞİM GÖZ KALEMİ: MAC TEDDY GÖZ KALEMİ

MAC TEDDY GÖZ KALEMİ Bir ürün incelemesi postu ile karşınızdayım. Sanırım ilk makyaj ürünüm Mac Teddy Göz Kalemi. Gözlerim ela rengine sahip ve bu elalığı en güzel ortaya çıkaran göz ürünü Mac Teddy Göz kalemi. Aslında tüm göz renklerini ortaya çıkaran değişik bir aurası var. Mac Cosmetics  markasının en ünlü ürünü olan Teddy kalem değişik yansımalara sahip bakırlık ve kahvelik bulunduran kremsi bir kozmetik ürünü. Mac Teddy kalem, yapı olarak çok yumuşak. Gözlerinizin içine sürdüğünüzde kaymak gibi kayıp gidiyor diyebilirim.  RENGİ VE FORMÜLASYONU HAKKINDA Renk olarak yorumlarsam, çok koyu bir kahverengi asla beklemeyin, ışıltılı bronz, hafif kızıllık ve bakırlık barındıran bir renk diyebilirim. Mac Teddy Göz kalemini gözlerimin iç kısımlarına veya eyeliner gibi smokey bir şekilde kullanıyorum. Çok kurtarıcı bir renk olduğu için göz kapaklarımın tümüne yayarak uyguluyorum. Çünkü kremsiliği olsun, kalıcılığı olsun bu kalem göz makyajlarının ömrünü uzatabiliyor.

GÖZENEKLERE ELVEDA:BEAUTY FORMULAS

         Ve yılın ilk yazısıı ... Merhabalar nasılsınız ? 2018 sakin geçiyor gibi. O zaman güzelliğe devam. Size iki üründen bahsetmek istiyorum.            Siyah noktaları yüzünden, cilt temizliğine güvenmeyen kızlar, artık cildinizin tertemiz olmaması için hiç bir etken yok.  Watsons'lara yeni gelen bir marka olan Beauty Formulas bu derdimizi ortadan kaldırmaya bire bir.  Ankara gezimde Ankara Tren Garı'nın içindeki Watsons'tan satın almıştım ve akşamına bu maskeyi kullandım. Yaklaşık 16 Aralık'tan beri haftada 1 kere kullanıyorum. Cildimin gerçekten arındığını hissetirdi bana. Kendi titizliğimden mi yoksa takıntımdan mı bilmiyorum ama, seyahat ettiğinizde ve eve geri döndüğünüzde cildinizi aşırı kirli hissediyor musunuz? Benim cevabım maalesef ki evet... Çünkü her şehrin havası çok farklı, alışkın olduğumuz o havadan cildimizi koparıp başka bir havayla buluşturuyoruz. Mesela doğa yürüyüşleri olsun, yaz tatilleri olsun cildimin çok temiz olduğunu düşünüyorum. Fa