Ana içeriğe atla

BOYA SÜRMEDEN YUMUŞAK VE SARI SAÇLAR

           
İlk başta belirtmek isterim. Saçlarımda hiç boya işlemi yok. Başlıktan da anlayabileceğiniz gibi boya sürmeden yumuşak ve sarı saçlarımı nasıl elde ettiğimin sürecini sizinle paylaşmak istedim. Saçlarımı Papatya suyu, saç açıcı sprey, deniz tuzu ve güneşle bu tona getirdim. Yaklaşık 2010'dan beri Pauline Extra Blonde saç spreyini kullanıyorum. Saçlarımı nasıl açtığımı kısaca anlatayım.



Pauline Extra Blonde Sprey



Bu uyarıyı dikkate alın! Pauline Extra Blonde açıcı saç spreyini asla boyalı saçlara kullanmayın. Çünkü saçlarınızı yakarsınız. Saçlarınızı boyattığınızda saç telleri incelir. Bu incelme sonucu kırılmalar kopmalar oluşur. Bir de bu açıcıyı saçınıza sıkarsanız hidrojen peroksit maddesi saçlarınızı iki kat yıpratır. Çünkü içeriğinde papatya suyu olmasına rağmen asıl saç açıcı etkiyi hidrojen peroksitin yaptığını bilmeliyiz.
          Kumral bir saç rengine sahiptim. Fakat her yaz tatilinde bebek saçlarım, saçlarımın ön kısmının ve saç uçlarımın deniz suyu ve güneşten ötürü renginin kendiliğinden açıldığını fark ettim. Ben de bu durumu kuaförümle paylaştım. Kuaförüm saçlarım değişik bir yapıya sahip olduğunu söyledi. İnce telli ve gür olmasından ötürü ben asla boyamayı düşünmedim. Zaten kuaförüm saçını boyasan da senin saçın boya tutmaz dedi. Papatya suyunu kullanmaya başladım. Aktardan kurutulmuş papatya temin edip, bir tencerenin içinde kaynatıp suyunu süzerek saçlarıma uygulamaya başladım. Ama papatya suyunun saçlarımı turunculaştırmaya başladığını fark ettim. Daha sonra lise dönemimde bir anda saç açıcıları popüler oldu. Çok araştırdım ve kumral saçlarımı sıcak bir kumrala hatta sarıya çalmasını sağlayacak bir ürün buldum. Pauline Extra Blonde.





Islak saçın her yerine Pauline Extra Blonde spreyden uyguladım. Tarakla iyice saçıma yedirdikten sonra kurutma makinesiyle kuruttum ve saçımın rengi güneşte açılmış gibi, iki üç ton açıldı. Bu uygulamayı 1 yıl içerisinde 3 tüp bitirerek elde ettim sonunda hani bu altın bebek sarılığı vardır ya onun gibi oldu saçım. 1 tüp yaklaşık 3 kez kullanmanız için yeterli. Daha sonra tüm tatillerimde 3 gün arayla bu ürünü kullandım. Eğer 3 gün ara vermeyip ertesi günü yine Pauline Extra Blonde Spreyden saçlarınıza uygularsanız saçlarınız yıpranmaya başlar. Dediğim gibi yaz tatillerinde kullanmaya başladım. Fark ettim ki Pauline Extra Blonde Sprey güneş ışığı, deniz tuzu ile reaksiyona giriyordu ve o tatlı sarılığı daha çok veriyordu. Sonradan anladım ki kurutma makinesinde sadece ışıltı ve hafif açıcılık verdiğini gördüm.  Almış olduğum bu sonuç kurutma makinesinin vermiş olduğu sonuçtan 10 kat daha iyiydi.
Pauline Extra Blonde'yi uygularken ellerinize bir eldiven giymenizi tavsiye ederim. Çünkü hidrojen peroksit maddesi ellerde beyaz beyaz lekelerin çıkmasına sebep oluyor. Papatya suyu ile saçlarınızı nasıl açıyorsanız Pauline Extra Blonde ile aynı mantıkla, daha yumuşak ve hacimli olarak saçlarınızın rengini açıyorsunuz. Sprey olduğu için uygulaması aşırı kolay ama gözlerinizi, kulaklarınızı muhafaza etmeniz gerekiyor. Sonuçta içeriğinde kimyasal bir madde var.


Saçlarımda ne gibi etkisi oldu?



İlk başta kimyasal bir içerik olduğu için çok çekindim. Ama sonradan kullandığımda saçlarıma düzenli olarak saç maskesi uyguladım. Bunlar benim evde yaptığım saç maskeleri. Yani 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, tam bir limonun suyu, elma sirkesi ve şekeri güzelce karıştırarak saçlarıma yedirdim. 2 dakika bekletip duşta saçlarımı duruladım. Daha önceki Deniz, Kum, Güneş: EYVAH SAÇLAR! bloğumda saçlarımın güçlü kalması ve yıpranmaması için kullandığım ürünleri paylaştım. Eğer evde doğal maskelerimi paylaşmamı isterseniz başka bir blog yazımda paylaşabilirim.

Demem o ki kimyasal bir maddeyi en az zararla kullandım. Hidrojen peroksit saçlarda kuruma, kırılma ve koparak dökülmelere yol açabilir. Ama ben de böyle bu durum olmadı. Kuruma asla olmadı, Yıpranma ise saçlarımı düzenli kestirip hafta da bir bakım maskeleri uyguladığım için minimum seviye de oldu.

Benim gibi düzenli saç bakımı yapacaksanız ve saçlarınızın rengini bir kaç ton değiştirmek istiyorsanız Pauline Extra Blonde'yi kullanın.


Dikkat edilmesi gereken durumlar:


  • Göz ve kulaklara doğru spreyi sıkmaktan kaçının.
  • Islak saça uygulayın ve tarayarak uygulayın.
  • Daha çok yazın etkisini gösteren bu saç açıcı sprey, kışın ise yine aynı şekilde ıslak saça uygulayıp kurutma makinesiyle kurutun.
  • 3 gün aralıklarla kullanmayı unutmayın
  • Boyalı saçlara sahipseniz hiç kullanmayın!
  • Spreyi kullandıktan sonra düzenli olarak saç yağları ve maskeleriyle saçlarınıza bakım yapın.
  • Sarı saçlara özel şampuanlar kullanın. ( John Frieda, Isana Shampoo Be Blonder, Teresan Papatya Şampuanı)


L'oreal Paris Casting Sunkiss Tropıcal



Sunkiss serisinin yenilenmiş serisi bu yaz çıkmıştı. Ben de jel formunu arada saçlarıma hafif ışıltı versin diye kullandığımda memnun kalmıştım. Bu sefer sprey ambalajında sıvı formülasyonda olanını aldım. En son bayram tatili kaçamağında ise L'oreal PARİS Casting Sunkiss Tropıcal'ı kullandım. Hafif bir açıcılık verdi. Alın diye tavsiye etmem. Saçlarımı gerçekten yumuşacık yaptı.
L'oreal Sumkiss'le böyle bir hikayemiz vardı. Onu da anlatmadan geçmek istemedim.








                               
Denizden çıktığım gibi saçlarıma Pauline Extra Blonde Spreyden sıkıp saçlarımın güneşte kurumasını bekliyorum. Daha sonra tekrar denize girip akşama kadar saçıma bir kere sıktığım spreyle kalıyorum. Duşumu alıp saçlarımı bir güzel tarıyorum. 3 gün ara verip tekrar yineliyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YÜKSEK HIZLI TREN, ANKARA VE ANITKABİR GEZİSİ

Merhabalar, gezi yazılarıma bir yenisini daha ekliyorum. Tren yolculukları popülerken bu dönemde bir gezi de biz yapalım dedik. Yüksek Hızlı Tren'le Ankara yolculuğu yapmak için sabah erkenden yola koyulduk. Yaklaşık bir hafta önce PTT şubesinden Yüksek Hızlı Tren biletimizi aldık. 25 yaşına kadar biletlerde öğrenci indiriminden yararlanabiliyorsunuz. Biletleri, internetten de alabiliyorsunuz ama biz kış tarifesine geçtiği için alamadık, Pendik Tren Garı'ndan alabiliyorsunuz yada size en yakın PTT şubesinden alabiliyorsunuz. Ankara'ya günü birlik bir seyahat yaptık kız kardeşimle.Yüksek Hızlı Tren (YHT) kullanarak yaptığımız yolculuğun detaylarını ve Yüksek Hızlı Tren hakkında bilmeniz gerekenleri sizinle paylaşacağım. İlk defa Yüksek Hızlı Tren'e bindim. Anadolu Yakası'nda oturanlar için oldukça rahat olan Yüksek Hızlı Tren Kadıköy-Tavşantepe metrosunda Pendik durağından inip Yüksek Hızlı Tren(YHT) tabelalarını takip ederek aşağıya doğru bir istikametle 500 m

EN SEVDİĞİM GÖZ KALEMİ: MAC TEDDY GÖZ KALEMİ

MAC TEDDY GÖZ KALEMİ Bir ürün incelemesi postu ile karşınızdayım. Sanırım ilk makyaj ürünüm Mac Teddy Göz Kalemi. Gözlerim ela rengine sahip ve bu elalığı en güzel ortaya çıkaran göz ürünü Mac Teddy Göz kalemi. Aslında tüm göz renklerini ortaya çıkaran değişik bir aurası var. Mac Cosmetics  markasının en ünlü ürünü olan Teddy kalem değişik yansımalara sahip bakırlık ve kahvelik bulunduran kremsi bir kozmetik ürünü. Mac Teddy kalem, yapı olarak çok yumuşak. Gözlerinizin içine sürdüğünüzde kaymak gibi kayıp gidiyor diyebilirim.  RENGİ VE FORMÜLASYONU HAKKINDA Renk olarak yorumlarsam, çok koyu bir kahverengi asla beklemeyin, ışıltılı bronz, hafif kızıllık ve bakırlık barındıran bir renk diyebilirim. Mac Teddy Göz kalemini gözlerimin iç kısımlarına veya eyeliner gibi smokey bir şekilde kullanıyorum. Çok kurtarıcı bir renk olduğu için göz kapaklarımın tümüne yayarak uyguluyorum. Çünkü kremsiliği olsun, kalıcılığı olsun bu kalem göz makyajlarının ömrünü uzatabiliyor.

GÖZENEKLERE ELVEDA:BEAUTY FORMULAS

         Ve yılın ilk yazısıı ... Merhabalar nasılsınız ? 2018 sakin geçiyor gibi. O zaman güzelliğe devam. Size iki üründen bahsetmek istiyorum.            Siyah noktaları yüzünden, cilt temizliğine güvenmeyen kızlar, artık cildinizin tertemiz olmaması için hiç bir etken yok.  Watsons'lara yeni gelen bir marka olan Beauty Formulas bu derdimizi ortadan kaldırmaya bire bir.  Ankara gezimde Ankara Tren Garı'nın içindeki Watsons'tan satın almıştım ve akşamına bu maskeyi kullandım. Yaklaşık 16 Aralık'tan beri haftada 1 kere kullanıyorum. Cildimin gerçekten arındığını hissetirdi bana. Kendi titizliğimden mi yoksa takıntımdan mı bilmiyorum ama, seyahat ettiğinizde ve eve geri döndüğünüzde cildinizi aşırı kirli hissediyor musunuz? Benim cevabım maalesef ki evet... Çünkü her şehrin havası çok farklı, alışkın olduğumuz o havadan cildimizi koparıp başka bir havayla buluşturuyoruz. Mesela doğa yürüyüşleri olsun, yaz tatilleri olsun cildimin çok temiz olduğunu düşünüyorum. Fa