Yeni yıl bir kez daha gelip kapıya çatmıştı. Ne hızlı geçiyor seneler. Sanki ben olduğum yer de duruyorum. Zaman etrafımızda hızlı bir şekilde dönüyor gibi. En sevdiğim aylardan biridir, aralık ayı. Her yer ışıl ışıl, süslü ve rengarenk. Sanırım bu kirli dünyayı, kapitalizmin izinde ilerleyerek yılbaşı tüketiciliğine kapılıp gidiyorum. Bence en güzel kapital Show Yeni yıl. Benim en kapılıp gittiğim durum heralde. Yanıp sönen ışıklar, süslü çam ağaçları, Noel baba, kar yağışını heyecanla beklemek, birazda buruk olmak... Buruk olmaktan kastım, dışarıda yaşayan insanların ve hayvanların çok üşümesi... Her şey çok acı. Her durum çok acı. Ama kimseye yetişemiyoruz. Aralık ayında kendimi mutlu etmek için, motive etmek için kararlar aldım. 1- Çam Ağacı Süsledim Evet babamın çok küçükken bize almış olduğu çam ağacını ve balkonda duran bahçe takımındaki masayı salona alarak güzel bir ev dekorasyonu yaptım. Evde bulunan eşyalarla değişi...

            Geçen cumartesi tüm kozmetik toptancıları indirime girdi. Bir hafta boyunca bu indirim devam etti. Bu kervana ben de katılarak eksik kalmadım. Çünkü bu dönemde alışveriş yapması hem daha mantıklı hem daha zevkli. Biten bir çok ürünüm olmuştu ve yılbaşı indirimini bekledim. Zaten Gratis, Watsons, Rossman, Cosmehome gibi mağazalar en çok yılbaşında ve bayramlarda indirime giriyor. En çok indirim ve fırsat bence makyaj temizleme pamuklarında vardı. Üç al iki öde ve indirimi de bakiydi. Size tavsiyem alışveriş merkezlerinin içindeki bu saymış olduğum mağazalardan alışveriş yapmayın. Çünkü siz gidene kadar zaten istediğiniz ürünler tükenmiş oluyor. Hiç bir anlamı da kalmamış oluyor. Bu yüzden benim bu indirim dönemlerindeki taktiğim kesinlikle bir sokağa, bir cadde de faaliyet gösteren Gratis, Watsons, Rossman, Cosmehome'lardan alışveriş yapmak. Hem yoğun olmuyor hem de istediğiniz ürünü kolaylıkla buluyorsunuz. Gelelim aldıkla...

           Merhabalar! Bir çok kişi cildimin sağlıklı parlamasının ve temiz durmasının sebebini merak ediyor. Ben de bunun sebebini sizinle paylaşmak istedim. Teşekkür ederim ilk başta. O sizin güzelliğiniz :)          Şimdi ergenlik çağında sivilce çok fazla çıkarmadım en azından yüzümde diyebilirim. Sırtımda çok fazla sivilcelenme yaşadım. Ama yüzümde de çıkınca gerçekten çok büyük sivilceler tek tük olarak çıkıyordu. 20 yaşında su çiçeği geçirdim, bunu ayrı bir şekilde bloğumda bahsedeceğim. Çünkü hayatımın en berbat iki haftasıydı. O sürekten sonra yüzüm gerçekten iflah olmadı. Çok şükür iz kalmadı ama cildim artık eskisi kadar sağlıklı durmuyordu. Sürekli nemlendirmem gerekiyordu. Cildim kurudan yağlıya geçiş yapan bir cilt tipine sahip. Sivilceye meyilli. Cildim hakkında kısa bir özgeçmişten bahsettikten sonra; gelelim BB ve CC Krem arasındaki farka. BB ve CC Krem Ar...

           Kışın gelmesiyle birlikte cildim ekstra kurumaya başladı. Ben de çantamdan kış aylarında eksik etmediğim ürünlerimle mini makyaj çantamı güncelledim. Kışın olumsuzluklarına karşı cilde yapılması gereken durum, bol bol nemlendirmektir. Dudaklarımız, yanaklarımız ve göz çevremiz soğuk sebebiyle kış aylarında aşırı kuruyabiliyor. Bir kere anlaşalım kış aylarında kil maskesi yapmayı bırakacaksınız. Yani hiç kullanmayın demiyorum. 1 haftada 1 kere kullanıyorsanız eğer 2 hafta da 1 olsun. Çünkü kil cildi geriyor ve gerilen cilt nemsiz kaldığı için çatlıyor. Ve yine diyorum yine diyorum kış aylarında bol bol su tüketin ve nar tüketin. Kış aylarında makyaj çantamdan esirgemediğim, yokluğunda firavunlara döndüğüm vazgeçilmez ve memnun kaldığım ürünlerimi ve hatta kış için cildinize yapabileceğiniz bazi iyilikleri, sizinle paylaşmak istiyorum. Bepanthol , kullandığım en iyi yara, kızarıklık ve iz geçiren krem. Cilt bakim kremi olar...

MERHABALAR!     Büyük bir giriş yapmak istedim. Yine hafta sonu geldi çattı ve kız kıza toplanma vakti gelmişti. Geçenler de Instagram keşfette karşıma çıkan bir mekanı sizinle paylaşacağım. Keşfette karşıma çıktığında "aaa çok güzelmiş gitmek lazım" deyip geçmiştim.            Yine günlerden bir gün bir fire ile ( dörtlü yerine) üçlü kardeş keşif avına çıkmıştık. Kozyatağı'nda minnoş, sıcacık, iki tarafı büyük camlarla çevrili, evinin camından mahallesini izlemeyi sevenler için Balkon Sefası'nı keşfettik. Sonunda Anadolu Yakası'ndaki meşhur minibüs caddesi üzerine güzel mekanlar açılmaya başladı. Bağdat Caddesi, Kadıköy arasına sıkışıp kalmıştık. Güzel bir alternatif kaçamak olacağını düşündüğüm için sizinle paylaşmak istedim. Yeni yıl ruhunu bu cafe de yaşadık. Tüm dekorasyon yılbaşı temalı, ışıklı, Noel babalı, kırmızılı, ışıltılı... Burası sadece bir cafe değil,...

Merhabalar, gezi yazılarıma bir yenisini daha ekliyorum. Tren yolculukları popülerken bu dönemde bir gezi de biz yapalım dedik. Yüksek Hızlı Tren'le Ankara yolculuğu yapmak için sabah erkenden yola koyulduk. Yaklaşık bir hafta önce PTT şubesinden Yüksek Hızlı Tren biletimizi aldık. 25 yaşına kadar biletlerde öğrenci indiriminden yararlanabiliyorsunuz. Biletleri, internetten de alabiliyorsunuz ama biz kış tarifesine geçtiği için alamadık, Pendik Tren Garı'ndan alabiliyorsunuz yada size en yakın PTT şubesinden alabiliyorsunuz. Ankara'ya günü birlik bir seyahat yaptık kız kardeşimle.Yüksek Hızlı Tren (YHT) kullanarak yaptığımız yolculuğun detaylarını ve Yüksek Hızlı Tren hakkında bilmeniz gerekenleri sizinle paylaşacağım. İlk defa Yüksek Hızlı Tren'e bindim. Anadolu Yakası'nda oturanlar için oldukça rahat olan Yüksek Hızlı Tren Kadıköy-Tavşantepe metrosunda Pendik durağından inip Yüksek Hızlı Tren(YHT) tabelalarını takip ederek aşağıya doğru bir ist...